athenagoras etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
athenagoras etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Mart 2018 Cumartesi

ABD'DE EKÜMENİKLİK KARAR TASARILARI

 Son birkaç aydır Türkiye’de ABD’nin “Müttefik mi, Düşman mı?” olduğu sorgulanıyor. ABD bir yandan Cumhurbaşkanlığı korumaları için tabanca satışına dahi onay vermezken, öte yandan terör uzantılarına binlerce tır malzemeyi hediye ediyor ki uzmanlar bu hediyelerin yaklaşık maliyetinin milyar dolar düzeyinde olduğunu söylüyor.

ABD’de en etkili lobi şüphesiz Yunan Lobisi’dir. Bu söylemi İsrail Lobisi’nin etkisinden yola çıkarak kabul etmeyecekler olacaktır. Tabi ki İsrail’in ABD nezdindeki gücünü yadsımak mümkün değildir. Ancak 2006’da başlayan ve günümüzde de katlanarak devam eden Türkiye karşıtı, Yunan/Rum kaynaklı eylemler öyle bir hal aldı ki gelinen noktada; endişelenmemek artık mümkün değil! ABD’de Yunan/Rum kökenli çok etkili bir topluluk olan ve en üst mertebede lobicilik yapan “Archonlar”ın gücünü, günümüzde sadece bir lobicilik olarak görmemek gerekir…

Geçmişteki Rum Patriklerinden 1.Athenagoras’ın 1966 yılında ABD’de, “Order of Saint Andrew The Apostle Archon of The Ecumenical Patriarchate” adıyla bir dernek kurarak başlattığı, kısaca “Archonluk” diye tanımlanan bu topluluk, ABD’de siyasi açıdan ve ekonomik açıdan çok güçlüdür.

Patrik 1.Athenagoras (Aristocles Spyrou); Türkiye ile SSCB’nin sıkıntılı bir döneminde, bir anlamda SSCB’ye gözdağı vermek için ABD’den “ithal” bir patriktir. Uçaktan indiği anda kendisine Türk pasaportu verilmiş ama 1948 ile 1972 yılları arasında yaptığı patriklik süresince Türkiye aleyhine çok zararlı faaliyetlerde bulunmuştur. Kendi tanıtım sayfalarında ve bu makalenin ekinde liste olarak verilen ABD eyaletlerinin senatolarında alınan kararlarda da görüldüğü gibi ana misyonları; Rum Patrikhanesi’nin "Ekümenik"liğinin Türkiye tarafından tanınmasını sağlamak ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması konusunda lobi çalışmaları yapmaktır.

Patrik 1.Athenagoras’ın Türkiye’ye yaptığı en büyük kötülük; İngiltere Başpiskoposu “Makarios”u, “Kıbrıs Başpiskoposu” tayin etmesidir.  Böylece Kıbrıs’ta çok kanlı ve vahşet dolu bir süreç başladı ve Makarios bu süreçte “Kanlı Papaz” olarak anıldı.

Bu makalenin konusu; Archonların 2006 yılında ABD’de başlattıkları “Ekümenik Patrikhane’ye Din Özgürlüğü Projesi” kapsamında, her eyalette Rum Patrikhanesi için bir din özgürlüğü inisiyatifi merkezi oluşturma çalışmalarının geldiği endişe verici noktadır. ABD’nin 50 eyaletinin 45’inde patrikhane adına sunulan karar tasarıları, eyaletlerin hem senatolarında, hem de temsilciler meclislerinde onaylanmıştır. En son Mart 2018’de Indiana Eyaleti senatosunda ve temsilciler meclisinde karar geçirilmiştir. ABD ile içinde bulunduğumuz karmaşık ilişkiler yumağında bu konuya çok dikkat edilmesi gerektiği kanısındayız!

Kabul edilen tasarılarda ortak nokta şudur: Eyaletlerin kabul ettiği tasarılardaki her paragrafının başında “whereas(oysa) şeklinde ve Türkiye aleyhine ağır söylemler içeren başlıklar bulunmaktadır. Tasarı ve onaylanan kararların metinleri ufak değişiklikler dışında neredeyse aynı, bu da aynı kaynaktan servis edildiklerini ortaya koymaktadır.

ABD’nin 50 eyaletinin 45’inde, aşağı yukarı aynı söylemler içeren tasarıların kabul edilmiş olması ise yazımızın başındaki; “ABD’de en etkili lobi şüphesiz Yunan Lobisi’dir” söylemimizi doğrular niteliktedir.

Makalemizin altında eyaletler bazında, bu tasarıları senatolara sunan senatörlerin adları, sunuş ve senatolarda ve temsilciler meclislerinde ayrı ayrı kabul tarihleri alfabetik olarak bulunmaktadır. Tasarıları veren senatörlerin ve bazı eyaletlerde tasarıyı sunan raportörlerin Yunan/Rum asıllı oldukları ise adlarından anlaşılıyor.

Indiana Temsilciler Meclisi üyesi Robert Morris'in desteği ve Archonların sıkı çalışmaları neticesinde, Patrikhane’nin desteklenmesi için verilen karar tasarı oybirliğiyle onaylanmıştır ve Indiana Valisi de onaylandıktan sonra alınacak kararları desteklemeyi taahhüt etmiştir.

Aslında Indiana Senato’sunda kabul tarihi:  22 Mart 2017 olmasına karşın, belgesi yayınlanmamıştı. Geçtiğimiz hafta içinde ve güncellendiği de belirtilerek yayınlanmış oldu.

Belgede Türk Hükümeti’ne Rum Ortodoks Kilisesi'nin on yıllardır devam eden dinsel özgürlüklerinin kısıtlanmasına son verilmesi, 1971 yılında Türkiye'deki Ortodoks Hıristiyanlara hizmet veren tek öğretim kurumu olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun acilen açılmasına izin verilmesi çağrısında bulunuldu.

Archonların web sitesinde, Indiana Eyaleti’nin bu kararından sonra çıkan bir haberde ise Rum Patrikhanesi için şu söylem yer almaktadır.

Konstantinopolis'in Ekümenik Patrikhanesi, dünya çapında 300 milyondan fazla Ortodoks Hıristiyan’ın ruhani merkezi olup, Ortodoksluğu Hıristiyanlıktaki ikinci en büyük mezhep haline getirmektedir. Bu tarihi dini kuruma yapılan baskılara son vermek için dikkat çektiğimiz beş önemli konu şunlardır:

Ekümenik Patriğin seçimine Türkiye Hükümeti Karşıttır. Türkiye Hükümeti Ekümenik Patriğin seçimini onaylama makamı olmakta ve Patriğin mutlaka bir Türk vatandaşı olması gerektiğinde ısrar etmektedir.

Türkiye Hükümeti; Ekümenik Patrik Bartholomeos'un Ortodoksların dünya çapındaki ruhani lideri olarak tanınmamakta ve onu sadece yerel bir rahip olarak muamele etmektedir.

Geçmişte birçok Patriğin de eğitim aldığı Heybeliada Ruhban Okulu Türkiye Hükümeti tarafından, 1971'den beri kapatılmıştır. Okul acilen açılmalıdır.

Ekümenik Patrikhane’nin Türkiye'de herhangi bir resmi işlemi kendi adıyla yapmasını engellemek ve Patrikhane’nin gayrimenkul alması ile diğer idari işlere sahip olmasını önlemek için tüzel kişilik verilmemektedir.

Türk hükümeti; tüzel bir kimliği olmayan Ekümenik Patrikhane’nin yüzlerce yıldır sahip olduğu çok sayıda mülklere bu suretle el koymuştur.”

Bu tasarılarda imzaları bulunan senatörlerin çokluğu; dikkat edilmesi gereken bir husustur. Son üç dönemdeki ABD senatörlerin büyük çoğunluğu, bahsi geçen Rum Patrikhanesi yanlısı kararlarda imzaları ile yer almaktadır. ABD senatörlerinin ülkemizi ne kadar sevdikleri imzalarının ve desteklerinin çokluğundan da anlaşılıyor!

---------------------

ALABAMA - NEWMEXICO EYALETLERİNİN SENATO BELGELERİ

https://drive.google.com/open?id=1zRG98VTpyXwLspK-BLQNbQUnz_UEy9q3

NEWYORK – WYOMING EYALETLERİNİN SENATO BELGELERİ

https://drive.google.com/open?id=1m4-w7szcvYli1odT_SbIckJLNQ7iNwmI

2006 YILINDA ABD’DE BAŞLATILAN “EKÜMENİK PATRİKHANE’YE DİN ÖZGÜRLÜĞÜ PROJESİ”NE EYALETLERİN KATILIM TARİHLERİ ve ÖNEREN SENATÖRLER


Alabama
Senato ve Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 29 Mayıs 2007
Öneren Senatör: Jabo Waggoner

Alaska
Sunuş Tarihi: 18 Şubat 2010
Senato’da kabul tarihi: 5 Nisan 2010
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 11 Nisan 2010 
Öneren Senatör: Kevin Meyer

Arizona
Sunuş tarihi: 17 Ocak 2008
Senato’da kabul tarihi: 22 Mayıs 2008
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 18 Mart 2008
Öneren Senatör: Mark Anderson

Arkansas
Sunuş tarihi: 22 Ocak 2009
Senato’da kabul tarihi: 18 Şubat 2009
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 12 Mart 2009 
Öneren Senatör: David Johnson

California
Sunuş tarihi: 10 Eylül 2007
Senato’da kabul tarihi: 28 Şubat 2008
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 30 Eylül 2008
Öneren Senatör: Elaine Kontominas Alquist

Colorado
Senato ve Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 7 Nisan 2011
Öneren Senatörler: Joyce Foster ve Nancy Spence

Connecticut
Sunuş tarihi: 30 Nisan 2010
Raportörler: Themis Klarides ve John C. Geragosian

Delaware
Sunuş tarihi: 10 Mart 2009
Kabul tarihi: 19 Mart 2009 
Raportör: Nick Manolakos
(PDF dosyamızda belgesi yok)

Florida
Sunuş tarihi: 2 Mart 2010
Kabul tarihi: 23 Nisan 2010
Öneren Senatör: Mike Fasano

Georgia
Temsilciler Meclisi’ne sunuş tarihi:  Nisan 2007
Raportör: Mike Cheokas
Senato’ya sunuş tarihi:  27 Şubat 2008
Senato’da kabul tarihi: 6 Mart 2008
Öneren Senatör: David Adelman

Hawaii
Senato’ya sunuş tarihi:  4 Mart 2011
Öneren Senatör: Carol Fukunaga
(Henüz kabul edilmedi)

Idaho
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 14 Nisan 2015
Raportörler: Matthew Erpelding ve Melissa Wintrow

Illinois
Kabul tarihi:  31 Mayıs 2013
Öneren Senatörler: Antonio Munoz, Bill Brady ve Darin LaHood

Indiana
Senato’da kabul tarihi:  22 Mart 2017
(Mart 2018 başında yenilendi. Son şekli PDF dosyasındadır)
Iowa
Senato’ya sunuş tarihi:  12 Mart 2009
Senato’da kabul tarihi:  23 Mart 2009 
Raportörler: Wayne Ford ve Pat Murph
(PDF dosyamızda belgesi yok)

Kansas
Senato’ya sunuş tarihi:  6 Ocak 2011
Senato’da kabul tarihi:  3 Şubat 2011 
Öneren Senatör: Tim Owens

Kentucky
Senato’da kabul tarihi:  26 Mart 2008
Raportör: Mary Lou Marzian

Louisiana
Senato’da kabul tarihi:  Haziran 2007
Öneren Senatör: Edwin Murray

Maine
Sunuş tarihi: 25 Mart 2009 
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 31 Mart 2009 
Senato’da kabul tarihi:  2 Nisan 2009 
Raportör: Linda Valentino 
Öneren Senatörler: Margaret Craven ve Barry Hobbins

Maryland

Sunuş tarihi:  14 Mart 2008
Sunan Delege: Theodore Sophocleus
(Henüz kabul edilmedi)

Massachusetts
Senato’da kabul tarihi:  16 Nisan 2008
Öneren Senatör: Gale Candaras

Michigan
Sunuş tarihi:  19 Mart 2009
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 19 Mart 2009
Senato’da kabul tarihi:  25 Mart 2009
Öneren Senatörler: John Pappageorge, John Gleason ve Roger Kahn
(PDF dosyamızda belgesi yok)

Minnesota
Sunuş tarihi:  2 Nisan 2008
Öneren Senatörler: Yvonne Prettner Solon ve Sandra Pappas
(Henüz kabul edilmedi)

Mississippi
Sunuş tarihi:  19 Mart 2008
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 31 Mart 2008
Raportör: Alyce Clarke

Missouri
Sunuş tarihi:  19 Mart 2008
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi 7 Mayıs 2012
Senato’da kabul tarihi:  17 Mayıs 2012
Öneren Senatör:  Eric Schmitt 

Montana
(Henüz bir adım atılmamıştır)

Nebraska
Sunuş tarihi:  6 Ocak 2010
Kabul tarihi: 13 Nisan 2010 
Öneren Senatör:  Gwen Howard

Nevada
Kabul tarihi: 6 Mayıs 2009
Öneren Senatör:  William Raggio

New Hampshire
(Henüz bir adım atılmamıştır)

New Jersey
Senato ve Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 5 Mayıs 2006
Öneren Senatörler:  Bob Smith ve Joseph Kyrillos

New Mexico
Sunuş tarihi:  2 Şubat 2010
Kabul tarihi: 13 Şubat 2010 
Raportör: Al Park

New York
Senato ve Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 1 Nisan 2011
Öneren Senatörler:  Dean Skelos ve Michael Gianaris 

North Carolina
Kabul tarihi: 28 Haziran 2010
Öneren Senatör:  Bob Rucho

North Dakota
Sunuş tarihi:  26 Ocak 2011
Kabul tarihi: 24 Mart 2011
Öneren Senatör:  Tim Mathern

Ohio
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 9 Aralık 2014
Senato’da kabul tarihi:  Mayıs 2014

Oklahoma

Sunuş tarihi:  19 Şubat 2008
Kabul tarihi: 24 Mart 2008

Oregon
Sunuş tarihi:  4 Mayıs 2009
Senato’da kabul tarihi:  6 Mayıs 2009
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 1 Haziran 2009
Öneren Senatörler:  Rod Monroe, Bruce Starr ve Richard Devlin

Pennsylvania
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: Kasım 2006
Senato’da kabul tarihi:  10 Mart 2008
Öneren Senatör:  Barry Stout

Rhode Island
Senato’da kabul tarihi:  Mart 2007
Öneren Senatör:  Lou Raptakis

South Carolina
Sunuş tarihi:  20 Şubat 2008
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 9 Nisan 2008
Senato’da kabul tarihi:  Mayıs 2007
Öneren Senatör:  Phil Leventis

South Dakota
Senato’da kabul tarihi:  21 Şubat 2012
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 23 Şubat 2012
Öneren Senatörler:  Phyllis Heineman ve Stanford Adelstein 

Tennessee
Senato’da kabul tarihi:  Haziran 2007
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 17 Nisan 2008
Öneren Senatör:  Roy Herron

Texas
Sunuş tarihi:  1 Mayıs 2011
Senato’da kabul tarihi:  16 Mayıs 2011
Öneren Senatör:  John Whitmire

Utah
Sunuş tarihi:  23 Ocak 2009
Kabul tarihi:  5 Şubat 2009 
Öneren Senatör:   Patricia Jones

Vermont
Sunuş tarihi:  9 Şubat 2010
Kabul tarihi:  12 Mayıs 2010 
Öneren Senatörler:  Richard Sears ve Robert Hartwell

Virginia
Kabul tarihi:  1 Mart 2012
Delegeler: Johnny Joannou ve Manoli Loupassi

Washington
Senato ve Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 26 Şubat 2012 
Öneren Senatör:   Mike Padden

West Virginia
Sunuş tarihi:  11 Şubat 2008
Temsilciler Meclisi’nde kabul tarihi: 3 Mart 2008
Senato’da kabul tarihi:  8 Mart 2008
Öneren Senatör:   Joseph Minard

Wisconsin
Sunuş tarihi:  4 Mart 2010
Kabul tarihi:  22 Nisan 2010
Öneren Senatör:   Ted Kanavas

Wyoming
Kabul tarihi:  20 Haziran 2012

 

----------------

Makalenin yayınlandığı siteler:

https://21yyte.org/tr/merkezler/islevsel-arastirma-merkezleri/teostrateji-arastirmalari-merkezi/abdde-ekumeniklik-karar-tasarilari

https://soyledik.com/tr/makale/7178/abdde-ekumeniklik-karar-tasarilari--bojidar-cipof.html

 


12 Aralık 2011 Pazartesi

ABD BAŞKAN YARDIMCISI’NIN TÜRKİYE ZİYARETİ VE RUM PATRİKHANE’SİNE VERİLEN DESTEK

Geçtiğimiz hafta ABD’nin iki numarası, Başkan Yardımcısı Joe Biden Irak’ta, Maliki Yönetimi ve Talabani ile görüştükten sonra Türkiye’ye geldi ve iki gün süren  (2/3 Aralık) temaslarda bulundu. Sonrasında ise Yunanistan’a geçti ve orada da birkaç gün süren temaslarda bulunduktan sonra ülkesine döndü. 

Yurdumuza gelen her ABD üst düzey yetkilisi, Türkiye ile ABD arasındaki önemli başlıklar arasına mutlaka Ekümeniklik ve Heybeliada Ruhban Okulu’nu da katıyor ve bu konularda ısrarcı ve baskıcı davranıyor. (Hillary Clinton’un kısa bir süre önce yaptığı ziyaret esnasında, Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte yaptığı basın toplantısında olduğu gibi.) 

Evvelâ, Joe Biden’in siyasi yaşamında Türkiye ile ilgili çalışmalarına kısaca bir bakalım. Vice President Joe Biden, 30 yaşında ABD kongresine Delaware Senatörü olarak girdi. Senato’da Adalet ve Dışişleri Komisyonu’nda görev yaptı. Irak’ın işgali için oy kullanan az sayıdaki Demokrat partililerden de birisidir. 1988 yılında Demokrat Parti Başkan aday adaylığı için çalıştı. Ancak bazı gaflar yapınca gördüğü tepki üzerine adaylığını geri çekti. 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı’nın ardından Türkiye’ye silah ambargosu uygulanmasını öneren yasa tasarısını hazırlayan dört senatörden de biridir. Türk askerlerinin Kıbrıs’tan çıkması ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin Avrupa Birliğine girmesi için sürekli destek vermiştir. 

Biden için “Türkleri günahı kadar sevmez” denmektedir. Rum ve Ermeni lobilerine ise hep yakın olan bir isimdir. Temsilciler Meclisi Başkanı “Nancy Pelosi” ile birlikte (sözde) “Ermeni Soykırımı” iddialarının kabul edilmesine yönelik de çalışmıştır Diaspora’ya verdiği sözler zaman zaman manşetlere de çıktı. Zaten senatörlüğü süresince Türk düşmanlığını gizlemeye hiç gerek duymayan bir tavır sergilemiştir.

Ülkemizdeki birçok haber sitesinde hatta gazetede Biden için Yahudi olduğu yazılıdır. Tabi bu doğru değildir. Joe Biden; Amerika tarihindeki ilk “Katolik Başkan Yardımcı”sıdır. Aslında Hıristiyan olsa da İsrail’i ve Siyonizm’i de destekleyen bir siyasetçidir demek de doğru olur. 20 yıldır Yahudi lobisiyle iç içedir ve bu yakınlığı Türkiye’nin son dönemde Amerika-İsrail çıkarlarını uygulayacak taşeron devlet olmasının sağlanması yönünde kullanmıştır. (Geçmişteki bir İsrail ziyaretinde, Yahudi Soykırımı Anıtı “Yad Vashem” e çelenk koyarken, Yahudi erkeklerinin kullandığı “Kipa”yı kafasında gösteren ve internette dolaşan bir fotoğrafın, kendisine Yahudi denmesinde etken olduğunu düşünüyoruz.)

Barak Obama tarafından Başkan Yardımcısı olarak seçilene dek Amerikan Kongresi’nin en güçlü üyelerinden biri olarak “Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı” yaptı. Senato’da Türkiye’ye dönük askeri malzeme satışlarına sürekli muhalefet etmiştir. 37 yıllık senatörlük hayatı süresince Türkiye aleyhinde olup da desteklemediği tek bir karar tasarısı yoktur. (Kıbrıs ve Ermeni Soykırımı meseleleri dâhil.)

1999 yılında yaptığı ziyaret sırasında Kongre’ye de giden dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e bir toplantıda takındığı kaba tutum için Türkiye’de kendisine “Rum kuklası küstah senatör” damgası vurulmuştu. (Nedense bu konudaki onlarca, o seneye ait gazete haberlerinden alıntı yapan bir tek medya organı olmadı.)

Biden o görüşme esnasında Bülent Ecevit’e şöyle konuşmuştu:

“Siz ABD’ye muhtaçsınız ancak ABD’nin Türkiye’ye ihtiyacı yoktur. Kredi ihtiyacınızın da olduğunu biliyoruz. Kıbrıs sorununu çözün, istenenleri yapın, size yardım edelim. Aksi takdirde hiçbir yere varamazsınız.”

ABD Başkan yardımcısı Joe Biden Türkiye ziyareti öncesinde, daha Amerika’da iken buyurmuştu… “Heybeliada Ruhban Okulu’nu açın.”

Bir hususa özellikle dikkat çekerek devam etmek istiyoruz! Joe Biden’in Türkiye aleyhtarı çalışmalarını irdelerken şu noktalara lütfen dikkat ediniz:

Ülkemizde 2 binden az Rum Cemaati mensubu var. Hillary Clinton gelir, Joe Biden gelir ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını Rum Patriği’ne Ekümenik sıfat verilmesini buyururlar. Rum Patriği’nin elini öpmeye, ziyarete ise mutlaka giderler.

Ülkemizde 70 binden fazla Ermeni Cemaati mensubu var. Amerika, zaman zaman (sözde) Ermeni soykırımını öne çıkartır. ABD Kongresi ya da bir/birkaç kongre üyesi tarafından soykırımın tanınması ile ilgili yasa teklifleri aralıklarla ortaya atılır. Ama Hillary Clinton gibi, Joe Biden gibi Türkiye’ye gelen üst düzey ABD yöneticileri Ermeni Patrikhanesi’ne gitmezler.
 
Bu konuda, bu soykırım tellallarının tuhaf hareketleri hakkında medyamızda neden hiçbir analiz yapılmaz?

Demek mesela sadece azınlıklarla ilgili değil…

Son dönemde Ermeni işi zaten soğumaya bırakılmıştır. Şu sıralar Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına yönelik çalışmalar ise açıkça, Rum Patriği’ne Ekümeniklik işi ise daha evvelden olduğu gibi el altından yapılmaktadır. ABD üst derecedeki uluslararası misyonlarının arasında neden Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını da istemektedir. İşte burada “Neden Ermeni Patrikhanesi’ne de ziyarete gitmezler?” sorusunun üzerinde durulmalıdır.

Şimdi, ABD Devleti ile birlikte merkezi Amerika’da olan ve Yunan asıllı Amerika vatandaşlarının oluşturduğu, Paramasonik bir yapılanma içinde hareket eden Archonlar, “Order of Saint Andrew The Apostle Archon of The Ecumenical Patriarchate” oluşumu devrededir. (Bakınız: Bu konudaki eski yazılarımız.)

Archonlar; Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için açıkça saldırıya geçtiler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD gezisinde, Başbakan ve Türk heyeti markaja alındı. Archonların ileri gelenleri ile ABD Başpiskoposu, Başbakan ile ABD’li yetkililerce organize edilmiş bir görüşme yaptı. Bu görüşmede Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için talep dile getirildi. Başbakan’ın, “Peki, mütekabiliyet çerçevesinde Atina’da bir cami yapılması ve Batı Trakya’daki seçilmiş müftülerin görevlerini yapmalarının engellenmemesi için ne yapılacak?” sorusu ise her zaman olduğu gibi havada kaldı. 

Bunlar sadece istiyorlar ama Batı Trakya’da en küçük bir iyileştirme yapmaya niyetleri kesinlikle yok! Son iki sene içinde Türkiye tarafından azınlık cemaatlerine ve vakıflarına verilmiş olan hakların yüzde biri Batı Trakya’daki Türklere sağlanmamaktadır. Farkında olalım ki artık Yunanistan suskundur ve ABD bu konularda sesini fazlaca yükseltmiştir.  Ve de Archonlar artık resmen devrededir…

Kasım ayının ortasında, azınlık vakıflarının mallarının iadesi için kısa bir süre önce çıkarılan kanun hükmündeki kararname vasıtasıyla “Beyoğlu Merkez Rum Kız Lisesi”nin vakıf statüsü tescil edildi. Sırada daha çok  sayıda vakıf var ama Batı Trakya’daki Türk vakıflarında Türk adının kullanılması hâlâ yasak! Halkın seçtiği müftüler görev yapamıyor. Yunanistan; kendi atadığı Pomak etnik kökenli müftüleri yasal sayıyor. İki seçilmiş ve iki atanmış müftü ile Batı Trakya’daki Müslümanlar arasında tam bir kaotik durum söz konusu ama burada Rum Patriği VİP muamelesi görmekte…

Ne kadar hak verilirse verilsin hep az sayılıyor. İkiyüzlülük var! Bir yandan alıyorlar öte yandan AİHM’ye dava açıyorlar. Şu anda ülkemizde cirit atmaya başlayan Archonlar, bir yandan da ABD’de Rum Patrikhanesi için “Din Özgürlüğü Kampanyası” açtılar.

Yeni Vakıflar Yasası ile Vakıflar Meclisi’nde “Azınlık Vakıfları Temsilcisi” olarak 70 Bin kişilik Ermeni Cemaati temsilci çıkaramamıştı. Bu sandalyeyi 2 bin kişilik Rum Cemaati’nden “Laki Vingas” kazandı ve kendisi 25 Mart 2011’de Patrik Bartholomeos tarafından Archon yapıldı. (Bu arada; 25 Aralık Pazar günü Vakıflar Meclisi için yeni seçim yapılacak.)

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Rum Patrikhanesi ziyaretinde ABD’den gelen çok sayıda Archon ve ABD Başpiskoposu da hazır bulundu. Adamlar İstanbul’a artık kapı açtı…

2012’de de ABD’nin ve ABD’li Archonların Rum Patrikhanesi için baskısının devam edeceğini bu gelişmeler karşısında öngörmek mümkün. Umarız ki bu gelişmeler Türkiye’nin ali menfaatlerine zarar vermez…
 
http://www.21yyte.org/tr/




2 Aralık 2011 Cuma

HAŞMET BUYURDU!

ABD BAŞKAN YARDIMCISI "JOE BİDEN" ANKARA'YA GELİR GELMEZ (2.Aralık.2011) BUYURDU!
"HEYBELİADA RUHBAN OKULU"NU AÇIN!


BU KONUDAKİ MAKALEMİZİ JOE BİDEN'İN YARIN (3.Aralık.2011) "RUM PATRİĞİ BARTHOLOMEOS" İLE YAPACAĞI GÖRÜŞMEDEN SONRA YAZACAĞIZ...

30 Kasım 2011 Çarşamba

ABD BAŞKAN YARDIMCISI “JOE BİDEN” RUM PATRİKHANESİ İÇİN GÖRÜŞECEK

ABD Başkan Yardımcısı “Joe Biden”, 2 Aralık Cuma günü resmi görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye’ye geliyor. Terör ağırlıklı bir program ile ülkemize gelecek olan Joe Biden’in şu konularda temaslarda bulunması bekleniyor:

Terör ve terörle ilgili işbirliği, Kıbrıs, Arap baharı, Ermenistan ile ilişkilerin düzeltilmesi ve Ermenistan Hududu’nun ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması…

İran Haber Ajansı Fars ise Joe Biden’in, Türkiye’yi Suriye’ye savaş açmaya ikna etmek için de geldiği iddiasında bulundu…

Rum Patrikhanesi’nin ekümenikliğinin Türkiye tarafından kabul edilmesinden bir önceki “Megali İdea” adımının Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasının olduğunu defalarca yazdık. Görüyor ki bu gerçekleşecek ziyarette, Türkiye açısından çok önemli konu başlıkları arasında Rum Patrikhanesi de yer bulacak ve bu konuda bilinen ABD desteği yine tezahür edecek!

Yunanistan’ın boğuştuğu mali krize rağmen maddi yardımları aksatmadığını önceki makalelerimizde vurguladık. Ama manevi açıdan artık bu konuda eski baskıyı yapması mümkün değil. Eskiden olduğu gibi ABD tarafından Patrikhane’ye manevi desteğin ise önümüzdeki dönemde artarak devam edeceği anlaşılıyor. Bu destekte, çoktandır bilinen ama nedense arka planda kalmayı yeğleyen ABD’li paramasonik “Archon” (Order of Saint Andrew The Apostle Archon of The Ecumenical Patriarchate) topluluğu ise artık açıkça öne çıktı.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un da son Türkiye ziyaretinde yaptığı gibi ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in de yapacağı üst düzey temaslarda Rum Patrikhanesi’ne “Ekümenik” sıfat verilmesi ve “Heybeliada Ruhban Okulu”nun açılması için bastıracağı aşikâr anlaşılmaktadır.

Bu arada Archonlar ABD Senatosu’nda, 89 Senatör ve 291 Kongre üyesinin ortak imzalarıyla Rum Patrikhanesi lehine “din özgürlüğü” kampanyası başlattılar. Her yıl eski bir Rum Patriği olan “Athenagoras” adıyla ihdas ettikleri “Athenagoras İnsan Hakları Ödülü”nü “Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri”ne verdiler. Bu ödülü ABD adına Yunan asıllı bir ABD subayı olan “Amiral James G. Stavridis” aldı.

Joe Biden’in Ulusal Güvenlik Danışmanı olan “Tony Blinken”, ABD Başkan Yardımcısının, 3 Aralık'ta da İstanbul'da düzenlenecek olan “Küresel Girişimcilik Zirvesi”ne katılarak bir konuşma yapacağını ve İstanbul'da Fener Rum Patriği Bartholomeos ile de bir araya geleceğini söyledi.

Takip ettiğimiz onlarca Patrikhane yandaşı web sitesinde bu ziyaret ile ilgili çok sayıda haber ve yorum bulunuyor.

ABD’nin Rum Patrikhanesi’ne desteği biliniyor ama son günlerde çok önemli sorunlar arasında Ekümenizm ve Ruhban Okulu da mutlaka araya sokuluyor ve sürekli olarak bu hususlarda Türkiye’den taviz koparmaya yönelik çalışmalar yapılıyor.

Görünüyor ki ABD Başkan Yardımcısı “Joe Biden” 2 ve 3 Aralık’ta bu konulara yönelik olarak da çabalar, söylemler ortaya koyacak.

23 Kasım 2011 Çarşamba

ARCHONLARIN TÜRKİYE’DEKİ ENDİŞE VERİCİ FAALİYETLERİ

Rum Patrikhanesi’nin himayesinde, Amerika’da yapılanmış ve bir devlet yapısı gibi organize edilmiş bir topluluk var. Fener Rum Patriği’nin başkanlığında sivil ve ruhanilerden oluşan adeta bir “Hükümet” modeli şeklinde çalışan bu kişilere “Archon” deniyor. Archonluk; tüm imkânlarını “Megali İdea” emelleri için ortaya koyabilecek kişilerden oluşan “Paramasonik” bir yapılanmadır. Geçmiş aylarda bu konuda birkaç makale yazmış ve dikkatleri çekmek istemiştik. Zira Archonlar, son günlerde Türkiye’de fazla görünmeye başladılar.

Osmanlı İmparatorluğu’nun milliyetçilik akımlarıyla egemenliğinin sarsılmaya başladığı dönemlerde, Küçük Asya ve Trakya’da Rum nüfus göçe zorlanmıştı. Cemaat ile birlikte Patrikhane mensupları da 1922, 1942, 1955 ve 1963 yıllarında Avrupa, Amerika ve Avustralya’ya göç ettiler. Böylece, Fener Rum Patrikhanesi’nin yurt dışına açılması ve faaliyet alanını genişletmesi de başladı. Göçlerden sonra, Patrikhane’nin Anadolu’da faaliyet gösteren kilisesi kalmamıştı. Bu durumun önüne geçmek isteyen dönemin Rum Patriği 1.Athenagoras, çok fazla kişiyi “Archon” unvanıyla donattı ve bu şekilde kilise bağlarının korunmasını amaçladı. Bu süreç, 1966 yılında “Order of Saint Andrew The Apostle Archon of The Ecumenical Patriarchate” adıyla bir derneğin Amerika’da kurulması ile devam etti. Archonlar; şu anda ABD’de inanılmaz siyasi ve ekonomik güce sahiptirler.

Derneğin ana amaçları şunlardır: 1- Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri nezdinde, Heybeliada Ruhban Okulu konusunda lobi çalışmaları yapmak. 2- Patrikhane’nin mülk edinme konusu ve Rum vakıflarının mal varlıklarının iadesini sağlamak. 3- Türk Hükümeti’nin Patrik seçimine ve Sen Sinod’un oluşumuna müdahale etmemesini temin etmek. 4- Rum Patrikhanesi’nin "Ekümenizm"liğinin Türkiye tarafında tanınmasını sağlamak.

Patrik 1.Athenagoras (Aristocles Spyrou); Türkiye ile SSCB’nin sıkıntılı bir döneminde, bir anlamda SSCB’ye gözdağı verircesine ABD’den “ithal” bir patriktir. Uçaktan indiği anda kendisine Türk pasaportu verilmiş ama 1948 ile 1972 yılları arasında yaptığı patriklik süresince Türkiye aleyhine hayli zararlı faaliyetlerde bulunmuştur. Athenagoras 1948 yılında İstanbul’a Patrik olarak gelmeden evvel önce 18 yıl süre ile Amerika Başpiskoposu olarak görev yaptı.

Türkiye’ye yaptığı en büyük kötülük; İngiltere Başpiskoposu “Makarios”u, “Kıbrıs Başpiskoposu” tayin etmesidir.  Böylece Kıbrıs’ta çok kanlı ve vahşet dolu bir süreç başlamıştı. Bu süreçte “Kanlı Papaz” olarak bilinen Makarios ve Rum Patriği Athenagoras işbirliği içinde oldular. Zaten Kıbrıs Başpiskoposu doğal olarak Rum Patriğinin hiyerarşik yapısı içinde ona bağlı ve tabi bir makamdır.

Order of Saint Andrew The Apostle Archon of The Ecumenical Patriarchate”  yani Archonlar 1986 yılından itibaren “Athenagoras İnsan Hakları Ödülü” adı altında ve ABD’de çok prestijli sayılan bir ödül vermeye başladılar.

Bu ödülü alanlar arasında ABD Başkanları Jimmy Carter ve George HW Bush, Mikhail Gorbaçov, Elie Wiesel, Amerika Başpiskoposu Demetrios, Başpiskopos Yakovos ve geçen sene de Kardinal Theodore McCarrick’i sayabiliriz.

Amerika’da gücünü çok arttıran Archonlar bu seneki Athenagoras İnsan Hakları Ödülü’nü “Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri”ne verdi.

15 Ekim 2011’de, New York Hilton'da, 600'den fazla Archon ve konukların katılımıyla gerçekleşen 2011 Athenagoras İnsan Hakları Ödül töreni, çok görkemli bir seremoni ile yapıldı ve Amerika Birleşik Devletleri askeri tarihinin en yüksek rütbeli Yunan-Amerikan organizasyonu olarak kabul edildi. Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri adına ödülü, Yunan asıllı bir Amerikalı olan ve çok üstün bir kariyere sahip “Amiral James G. Stavridis”  aldı.

Yunanistan’ın içinde bulunduğu ve “iflas” ile tanımlanabilecek mali durumu karşısında Rum Patrikhanesi’ne eskisi kadar destek veremeyeceği ve Yunanistan yerine zaten daima destekçi olan ABD ve orada çok etkili bir güce sahip Archonların aktör olarak daha öne çıkacakları öngörümüz Archonların Türkiye’de hızlanan faaliyetleri karşısında doğrulanıyor. Bundan böyle Archonların adını Rum Patrikhanesi ile birlikte daha sık telaffuz edeceğimiz anlaşıldı.

Hadisenin Yunanistan ayağında ise şu ilginç gelişme var. Bir önceki makalemizin başlığı şöyleydi: “Batmış Yunanistan, İstanbul Rumları’na Maaş Vermeyi Aksatmıyor”. Gerçekten batmış Yunanistan yardımı aksatmadı. Rum Patrikhanesi’ne yapılan 7 Milyon Euro yıllık yardım Papandreu döneminde 10 Milyon Euro’ya çıkarılmıştı. Yunanistan’daki bu son gelişmelerin bu yardımın ödeme dilimlerinde aksamaya neden olması da doğaldı Ama son dilim de zamanında ve bir evvelki makalemizde ayrıntısını verdiğimiz kanaldan gerçekleşti.

Peki, bundan sonra neler olabilir? Yunanistan her şeye rağmen yardımları aksatmayacaktır. Zira “Megali İdea” için İstanbul’daki Konstantinopolis Kilisesi baki olmalıdır. Tabi sokaktaki “ Yunanlı” bu yardımlara ne der? Haliyle buna şiddetle karşı çıkanlar azımsanmayacaktır. İşte bu durumda zaten var olan ABD desteğine ilaveten bu güne değin çok önde görünmeyen ama var olan Archon topluluğu daha aktif olacaklardır.

Bunun en büyük sinyali Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son ABD gezisinde Amerikalı yöneticilerin talebi ve tavsiyesi ile ABD Başpiskoposu Amerika Başpiskoposu Demetrios ve Archonların Başkanı Anthony J. Limberakis’in Türk heyeti ile görüştürülmeleridir.

Amerika Başpiskoposu Dimitrios ve Amerika’daki Archonlar başkanları Antony J. Limberakis ile birlikte Rum Patriği Bartholomeos’un Heybeliada’dan mezun olup ruhban oluşunun 50. Yılı, Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapanmasının 40. Yılı ve Bartholomeos’un Patrik oluşunun 20. Yılı kapsamında 21/23 Ekim’de yapılan etkinlikler için gövde gösterisi yaparak geldiler. Amerika’dan gelen Archonların, Türkiye’deki Archonların da eşliği ile Hükümet ve devlet görevlilerini markaja almaya çalıştıkları gözlendi. Şu anda resmen Ekümenik Markaj  altındayız ama yazımızın sonunda vurgulayacağımız gibi bu insanlara gösterilen alaka ve saygıya karşı ihanet edercesine davranışlarla da karşı karşıyayız.

Rum Patrikhanesi’nin ve cemaat vakıflarına son iki senede sağlanan imkânların, Cumhuriyet Tarihi içinde görülmemiş imkânlar/edinimler olduğunu özellikle vurgulamak gerek…

Hükümet ve Devlet organları bu konuda gerçekten çok fazla iyileştirmeler yaptılar. Rum Patrikhanesi’ne ve cemaat vakıflarına, gerek kanun hükmünde kararname ve gerekse yönetmeliklerle ve belki de Müslüman Türkiye’de, Müslüman ibadethanelerinin ve vakıflarının sahip oldukları haklardan daha çok hak verildi. Bu konuda bir yandan hâlâ Türkiye aleyhine tutumlarda bulunmalarına rağmen bu kadar çok hak elde etmelerine kendilerinin de şaşkın olduğunu vurgulamak lazım. Bu varılan ortama, sonuçta birer Türk vatandaşı olan azınlık cemaat mensupları için yapılan birtakım iyileştirmelere negatif gözle bakmadığımızı ise ortaya koymak isteriz.

Ancak burada muhatap olarak Türk vatandaşı insanlar değil de kurumsal bir yapı ile Patrikhanelerin ve Archonlar gibi dış güçlerin, ABD gibi ülke desteğini alan lobilerin alınması durumunda ise hadiseye temkinli yaklaşılması da sanırız ki doğaldır. Çünkü bunlara ne kadar hak verilirse verilsin, “biraz daha” anlayışı ile Rum Patrikhanesi ve ona bağlı vakıflar bir yandan da AİHM nezdinde sürekli Türkiye’yi dava etmeye devam ediyorlar ve bu samimi bir davranış değil!

Birçok kararında yandaş ve baştan kararlı davranan AİHM’de çıkan tazminatların ise dava konusu mülklerin gerçek değerlerinin neredeyse on katına mal olduğu da bir başka gerçek. Bu durumda Türkiye’nin yaptığı birtakım iyileştirmelerin de yerinde olduğu ve bu tür haksız tazminatların önünü kesmeye yönelik olduğu görünmektedir.

Patrikhane lehine talepler her fırsatta Türkiye’ye baskı olarak en üst düzeyde dillendirilmektedir. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un son Türkiye ziyaretinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları ortak basın toplantısında, gündeme olan o kadar çok önemli konu varken “Heybeliada Ruhban Okulu”nun açılması taleplerini dillendirmesi düşündürücüdür.

Aslında Heybeliada Ruhban Okulu meselesi ile Rum Patrikhanesi’ne “Ekümenizm” statüsü verilmesi AKP Hükümeti’nin çok evvelinden süregelen, örneğin: Türkiye’ye yıllardır dayatılan siyasi baskı unsurlarıdır. (1948’de ithal patriğin kabul edilmesi sürecinde olduğu gibi)

Son iki yıldaki Patrikhane lehine edinimlerle bazıları aynı anda AİHM’de açılan mahkemeler ise şık bir davranış değildir. Bir yandan son çıkan cemaat vakıflarının mülklerinin iadesi ile ilgili kanun hükmündeki kararnamenin işlemlerini sürdürürken ve iade işlemleri yapılırken, öte yandan AİHM’de dava açmak, sürdürmek ne kadar doğrudur ya da etiktir bu tartışılır. Türkiye Cumhuriyeti daha ne yapsın, daha neler versin?

Türk makamlarının Archonlara gösterdiği iyi niyete, görüşme taleplerine verilen karşılığa karşı son yaptıkları eylem de bu bağlamda çok düşündürücüdür. Bu makalemizin fotoğrafında sol altta görülen Rum Patriği’nin resmi ile aşağıdaki yazı eklenmiş ve Archonların web sitesinin ana sayfasında görülen bir fotoğraf için ne yorum yapmalıyız?    http://www.archons.org/

SUPPORT - RELIGIOUS FREDOM FOR THE MOTHER CHURCH.  MAKE A DONATION

DESTEK - ANA KİLİSENİN DİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN BAĞIŞ YAPIN

Bu konudaki makale ise Archonların Başkanı Limberakis’in ve 89 Senatör ile 291 Kongre Üyesi tarafından Patrikhane’ye özgürlük için atılan adımları anlatan “Ecumenical Patriarch's religious freedom is one of U.S. Congress' most highly supported issues” başlığını taşıyor. Çok sorumuz var ama “Türkiye Devleti size daha ne yapsın, daha neler versin de burada “din özgülüğünüz sağlansın? diye sorasımız da var…

Din özgürlüğü olmayan Rum Patriği protokollerde, Başbakan’ın bakanların yanında oturabiliyor, VIP kapılarından girip çıkıyor. Mülki makamlar tarafından saygı görüyor, ziyaret ediliyor. Fakat Archonların sitesine bakarsak zavallı Patriğin din özgürlüğü yok! 

Batı Trakya’daki seçilmiş ama görev yapmaları engellenen müftülerimizin acaba nesi var?