BİR DOST DAHA EBEDİYETE İNTİKAL ETTİ...
TOPRAĞIN BOL OLSUN "AYTUNÇ ALTINDAL"
Aytunç Altındal’ın ölümünün ardından ailesi
tarafından birkaç hafta içinde ortaya çıkan kanser hastalığının bir suikast
olduğu yönünde iddialar ortaya atıldı ve konu Adli Tıp Kurumu’na intikal etti.
Bu paylaşımımızda, Aytunç Altındal ile ilgili
olarak Hürriyet’in web sitesinde yayınlanan Anadolu Ajansı kaynaklı haberi fazlaca
bir yorum yapmadan paylaşıyoruz (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25144675.asp)
(Aytunç Altındal ve Bojidar Çipof; (22 Şubat 2011)
Nişantaşı'nda kitaplarımızı karşılıklı istişare etmiştik.)
(A.A.) Gazeteci, yazar ve araştırmacı Aytunç Altındal, bir süredir kanser tedavisi gördüğü hastanede vefat etti. Aytunç Altındal'ın yakınları ünlü yazarın kanserden ölmediğini, zehirlenerek öldürüldüğünü öne sürdü. Altındal’ın eşi Dr. Naciye Selin Şenocak Altındal, “Aytunç bey çok cesurdu. Canı pahasına memleketi için tüm bilgileri aktarmaktan kesinlikle çekinmedi. Bundan dolayı susturmak istediler" iddiasında bulundu.
Araştırmacı - Yazar Aytunç
Altındal (68), tedavi gördüğü
hastanede gece hayatını kaybetti. Altındal'ın ölümü ailesini ve sevenlerini
yasa boğdu. Yazarın hayatını kaybettiği hastaneye akın eden yakınları,
Altındal'ın zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etti.
Eşinin zehirlenmesinde
farklı sebeplerin olduğunu belirten Aytunç Altındal’ın eşi Dr. Naciye Selin
Şenocak Altındal, “Doktorlar eşimin ölümünün altında başka bir şeyler olduğunu hatta büyük
ihtimalle de zehirlenme söz konusu bile olabileceğini söyledi. Biz de buna
istinaden tüm bulguları Adli Tıp Kurumu'na gönderdik. Adli Tıp’ta gerekli
açıklamaları yapacaktır” dedi.
“ONUN
VERDİĞİ BİLGİLERDEN RAHATSIZ OLAN ÇOK BÜYÜK BİR ÇEVRE VARDI”
2 hafta önce kanser
olmayan bir kişinin biyopsi ve kan örneklerine rağmen son evrede kanser
aşamasına gelmesinin tıp dünyasında mümkün olmayacağını belirten Dr. Naciye Selin
Şenocak Altındal, “Sadece ben değil, doktorları bile öldürüldüğünü iddia ediyor. Eşim
Aytunç beyin çok seveni vardır. Fakat onun bilgilerini kıskanıp, onun verdiği
bilgilerden rahatsız olan çok büyük bir çevrede vardı. Özellikle de dış güçler.
Aytunç bey çok cesurdu. Canı pahasına memleketi için tüm bilgileri aktarmaktan
kesinlikle çekinmedi. Son zamanlarda çok önemli açıklamalarda bulundu. Faali
meçhul cinayetler konusunda. Tabi bu da bir takım çevreleri rahatsız etti.
Çünkü çok büyük bilgilere sahipti. Bundan dolayı susturmak istediler. Ama şunu
da bilsinler Aytunç hocanın yüzlerce, binlerce yetiştirdiği öğrencisi var. Onun
yetiştirdiği gençler bu bilgileri devam ettirecekler” diye konuştu.
Altındal’ın kızı Yonca
Bayrak, “Aytunç hocanın çok ani şekilde gelişen ve ilerleyen bir kanser olayıyla
karşı karşıya kaldık. Tedavi süreci içerisinde doktorlar, bu kadar çabuk
gelişen kanser olayının normal olmadığı konusunda bilgilendirdiler.
Zehirlendiği kanısında biz süreç içerisinde olduğumuz için doktorlarıyla birlikte
hem fikiriz” ifadelerini kullandı.
Gece saatlerinde yaşamını
yitiren Altındal'ın cenazesi, yarın öğle vakti Şakirin Camisi'nde kılınacak
namazın ardından Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilecek.
AYTUNÇ
ALTINDAL KİMDİR?
İstanbul'da 1945'te
dünyaya gelen Altındal, 1983'te İsviçre'de Modus Vivendi Kültür Merkezi'ni
kurarak 10 yıl yönetti. 1989 yılında Rusya'da Kültür Danışmanlığı görevini
yaptı.
Altındal, 1992'de
İngiltere Edinburg'taki Akademik Proje İdari Heyeti üyeliğine seçildi, 1993'te
Uluslararası Avrupa Düşünce Çalışmaları Topluluğu Bilimsel Kuruluna üye oldu.
Gazeteci yazar Altındal, aynı yıl Avusturya'nın Graz şehrindeki Karl-Franz
Üniversitesi tarafından düzenlenen Avrupa'nın Laik Vasiyeti adlı uluslararası
konferansta oturum ve bölüm başkanlığına seçildi.
Ünlü Fizikçi Isaac
Newton'un bugüne kadar hiç bilinmeyen bir kitabını da yayınlayan Altındal, Uğur
Mumcu'nun "Sakıncasız"
adlı eserinin de yapımcılığını üstlendi.
Altındal'ın, 1992'de
İngitere'de yayınlanan “Three Faces of
Jesus” (Üç İsa) adlı kitabı
dünyada büyük ilgi görmüştü.